En iyisini üretmek için en iyilerle çalışmak zorundayız

Son Haberler



Sıkça Sorulan Sorular

Son Haberler

Sıkça Sorulan Sorular

Kuru iğneleme tedavisi, halk arasında “kulunç” olarak bilinen kas tutulmalarına bağlı gelişen ağrıların tedavisinde kullanılan ve tetik nokta (trigger point) denilen noktalara uygulanan değişik boyutlarda iğneler kullanılarak yapılan bir tedavidir. İğneler herhangi bir ilaç içermediği için “kuru iğneleme” adını almıştır. Kaslardaki tetik noktalara batırılan iğnelerle gerilmiş kaslardaki tetik noktaların çözülmesi sağlanır.
 
Kuru iğneleme bir akupunktur tedavisi değildir. Ağrıyı geçirmede akupunkturdan çok daha etkilidir. Kuru iğneleme tedavisi, inatçı ve müzmin kas sorunlarında ağrı ve tutulmalar için en iyi tedavi yöntemlerinden biridir. Kuru iğneleme ile kalıcı iyileşme sağlanır. Kronik ağrılı hastalarda masaj ve ilaç tedavisi gibi yöntemler de işe yarar, ancak bunların iyiliği kısa sürelidir, tedaviyi bırakınca şikâyetler yeniden başlar.

Kronik ağrılı pek çok hastada ağrıyı üreten en önemli sebep kaslardaki hasardır. Tekrarlayıcı hareketler, mikrotravmalar ve mesleki nedenlerle kaslar kısalır, sertleşir, kalınlaşır ve kan dolaşımı bozulur. Kaslarda ağrı oluşturan bazı toksik maddeler birikir, etkilenen kas iyi bir şekilde kasılamaz ve gevşeyemez. Bunun sonucunda eklemleri, yumuşak dokuları ve sinirleri sıkıştırır. Bu istenmeyen durum bazen haftalar, aylar ve hatta yıllarca devam ederek kronikleşir. Kronik ağrıda masaj ve ilaçlar sorunların çözümünde kısmen yardımcı olur. Kuru iğneleme tedavisi ile kas spazmı tamamen çözülür kas canlılığını yeniden kazanır, eklem hareket açıklığı artar ve kas kuvveti düzelir. Birkaç seans sonra hastanın iyiliği artar.

Kuru iğneleme tedavisi 12-15 yaş üzeri kişilere uygulanabilir. Kanamaya neden olmaz,dolayısıyla, kan görmekten ürken hastalar açısından da uygun bir yöntemdir.

Kuru iğneleme son yıllarda hekimler ve fizyoterapistler tarafından yaygın kullanılıyor. Kuru iğneleme hastanın şikayetlerine ve klinik bulgularına göre kas içine uygulanan destekleyici bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde akupunktur iğnelerine benzeyen iğneler kullanılır.

Kuru iğne tedavisinde seanslar hastalığa ve hastanın ihtiyacına ve hastanın gidip gelme imkânına göre belirlenir. Seanslar arasında en az 3 gün olmalıdır. Haftada 1 veya 2 seans uygulamak en uygun olanıdır. Daha önce geçirilmiş bir cerrahi müdahale varsa ya da ağrı çok kronik ise seans araları daha sık ve seans sayısı fazla tutulmalıdır. İyileşmenin hızı hastalığın kronikliğine, yaygınlığına, ağrının şiddetine, daha önce operasyon geçirip geçirmemesine, nöropati olup olmamasına göre değişir. Seans sayısı 3-10 arasında değişmelidir. Bazen bu süre 15 seansa kadar çıkabilir. Hastalığın geçici alevlenmelerinde tek seanslık bir tekrar yeterli olabilir.

Kuru iğne tedavisi, yan etkisi olmayan, tedavi edici ve (tecrübeli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı tarafından uygulandığında) zararsız bir metoddur. İğne, herhangi bir ilaç içermediğinden, bu ismi alır.

Kuru iğneleme tedavisi bir akupunktur yöntemi değildir. Her iki tedavi benzer iğneleme noktaları bulunsa da akupunktur vücutta meridyenler ve meridyenlerle ilişkili noktaları içeren bir tedavidir. İğneler bu meridyenler boyunca belirli noktalara uygulanır ve tedavi süresi ortalama 30 dakika kadardır. Kuru iğnelemede el ile yapılan palpasyon muayenesinin sonucunda, saptanan sorunlu bölgelere iğnelemeler yapılır. İğnenin batırılacağı yer anatomik bir teoriye göredir. Her tetik noktanın ağrısının yansıdığı belirli bölgeler vardır. Örneğin boyun arkasından çıkıp, kulak arkasından alın ve göze vuran ağrılarda sternokleidomastoid kas ve üst trapez kasında tetik noktalar araştırılmalıdır. Elin ilk üç parmağına vuran ağrı varlığında sinir sıkışması bir neden olabileceği gibi infraspinatus kasının tetik noktaları da bu yansıyan ağrıya neden olabilmektedir.

Kuru iğneleme tedavisinde kullanılan iğneler normal enjeksiyon için kullanılan iğneler gibi değildir. Son derece incedir. Deriyi geçerken acıyı en aza indirmek için bir kılavuz kullanılarak iğnenin hızlı batması sağlanabilir. Ayak tabanı, el gibi küçük kasların bulunduğu bölgelerde ağrı gözlenebilir, ancak diğer kaslara yapılan iğnelemeler genellikle iyi tolere edilir. Eğer kaslar normalse genellikle ağrı duyulmaz ya da daha az duyulur. Kas aşırı duyarlı, çok fazla kısalmışsa, yani ciddi olarak problemli ise bir miktar ağrı duyulabilir. İğne ilk batırıldığında spazmlı kas tarafından sıkıca kavranır ve bu esnada özel bir ağrı duyulur (seyirme yanıtı). Kas kendini bırakınca ciddi bir rahatlama olur. Bazı hastalar ilk birkaç seansta tedaviden sonra uzun süren ağrılardan bahsederler, seans süresi arttıkça bu ağrılar kaybolur.

Tetik nokta enjeksiyonu bazı hastalarda oluşan ağrının tedavisi için bir tedavi seçeneğidir. Nokta enjeksiyonu için kullanılan noktalar kas dokusunda bulunur ve ağrıyı tetikleyen noktalardır. Kasların içerisinde bulunan bu noktalar kas dokusunun normal yapısının bozulması ile oluşmuştur.

Kuru iğne yöntemi, birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu hastalıkları genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:  
  • Sırt ağrısı,
  • Boyun ağrısı,
  • Bel ağrısı, 
  • Miyofasiyal ağrı sendromu, fibromiyalji sendromu, 
  • Omuz hareket kısıtlılığı ve omuz ağrısı, 
  • Golfçü ve Tenisçi dirseği, 
  • Spor yaralanmaları ve rehabilitasyonunda, 
  • Ağrılı kas spazmları, 
  • Duruş bozukluğu veya skolyoza bağlı olarak gelişen kas gerginlikleri nedeniyle el, dirsek, omuz, topuk ve kalça tendinitleri, 
  • Çene ekleminde tetik noktalara bağlı oluşan ağrılarda, 
  • Travma sonrası ortaya çıkan omurga ağrıları.

Kuru iğneleme tedavisi genellikle çok iyi tolere edilir. İğnenin uygulandığı yerde çabuk geçen ve ilaç kullanmayı gerektirmeyen bir ağrı olabilir. Çok nadiren pnömotoraks gelişebilir. Aspirin ve diğer pıhtılaşma önleyici ilaç kullananlarda cilt altı kanamaları olabilir, ancak genellikle tedaviyi sonlandırmayı gerektirmez. Kuru iğneleme tedavisinin en ciddi yan etkisi pnömötorakstır ve gelişirse acilen tedavi edilmelidir. Çok nadiren boyun bölgesine uygulanan tedavilerde tansiyon düşüklükleri olabilir. Birkaç dakikalık dinlenme ile geçer.